Edit Content

Biyografi

6 Ağustos 1968’de Tekirdağ’da doğan Mustafa Şentop , Türk siyasetçi ve 24, 25, 26. Dönem Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) İstanbul, 27. Dönem AK Parti Tekirdağ milletvekili...

İletişim

 MECLİS Başkanı Şentop: Üzerimize düşen en büyük görev türk dünyasının köprülerini çoğaltmak, birbirimize yakınlaşmak ve beraber çalışmaktır

MECLİS Başkanı Şentop: Üzerimize düşen en büyük görev türk dünyasının köprülerini çoğaltmak, birbirimize yakınlaşmak ve beraber çalışmaktır

Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi (TÜRKPA) 12. Genel Kurulu, 6 Şubat’ta meydana gelen deprem felaketinde hayatını kaybedenler için bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.

TÜRKPA Dönem Başkanlığını devralan TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Genel Kurulun açılış konuşmasında, TÜRKPA’nın mevcudiyetinin ortak aydınlık gelecek için kendilerine umut verdiğini, bugün gelinen noktaya ulaşmak için uzun yıllar çalıştıklarını ve önemli bir mesafeler katettiklerini söyledi.

Yaptıkları işleri yeterli görmediklerini ifade eden TBMM Başkanı Şentop, “Gelecekte daha az zamanda daha büyük işler yapmak azim ve kararlılığındayız.” diye konuştu.

TÜRKPA’nın bu yıl 15. kuruluş yıl dönümünün kutlanacağını anımsatan Meclis Başkanı Şentop, Genel Kurula ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını dile getirdi.

TÜRKPA üyelerini kan bağı, kültür, dil ve tarihi sorumluluğun bir araya getirdiğini belirten Şentop, şunları kaydetti:

“Üzerimize düşen en büyük görev Türk dünyasının köprülerini çoğaltmak, birbirimize yakınlaşmak ve beraber çalışmaktır. Gelecek on yıllarda, geçmiş on yıllarda yapılanlardan çok daha fazlasını yapmaya, aynı yolda omuz omuza yürümeye devam edeceğiz. Askeri-siyasi tarihin en büyük Avrupalı stratejistleri, Türk halklarının yaşadığı coğrafyayı dünyanın kalbi olarak nitelendirdiler. Bizler, yaşadığımız coğrafyada gerçek manada muktedir olamazsak, elbette dünyanın anahtarını ele geçirmek isteyen güçlerin mücadelesi halklarımızın kaderini çizecektir. Gerçek manada muktedir olmak için iktisadi, bilimsel ve kültürel anlamda üreten ülkeler olmak zorundayız. Kendi gücünü inşa edemeyen ülkelerin, dünyanın büyük sınamalardan geçeceği 21. yüzyılda büyük felaketlere uğraması kuvvetle muhtemeldir.”

Şentop, Türk halklarının kendi gücünü oluşturmak için eğitimde, bilimde ve üretimde dünya sahnesinde en önde olması gerektiğini vurgulayarak, son yıllarda dünyada Türk devletlerinde ve çevresinde yaşanan krizlerin gelecek yıllarda karşılaşılabilecek sınamaların bir başlangıcı olduğunu söyledi.

Dünya genelinde gıda, su ve başka ihtiyaçların karşılanmasında büyük güçlükler yaşanmasının beklendiğini anlatan Şentop, “Bu durum, küresel ve bölgesel dengeleri değiştirebileceği gibi istikrarsızlığa, savaşlara ve büyük nüfus hareketlerine yol açabilir. ‘Birlikten kuvvet doğar’ sözünde olduğu gibi karşımıza çıkacak güçlüklere ortaklaşa yanıt verebildiğimiz ölçüde güçlü olacağız. Sınır aşan krizleri güç birliği yaparak kontrol altına alabilirsek 21. yüzyıla gerçek manada damgamızı vuracağız.” değerlendirmesini yaptı.

Şentop, KKTC’nin TÜRKPA’da gözlemci üye olmasıyla daha güçlü ve daha kapsayıcı olarak çalışmalara devam edileceğini de vurguladı.

Bugünün dünyasının adaletsizliklerle dolu olduğunu dile getiren Şentop, şöyle devam etti:

“Haksızlığa ve zulme uğrayanlar arasında Türk halkları ve Müslüman toplumlar önemli bir yer tutmaktadır. Üstelik oryantalizm, İslamofobi ve Türkofobinin ürünü olan propaganda endüstrisi, mağdur toplumları suç kaynağı gibi tasvir etmektedir. Süregelen ve yeni ortaya çıkan krizler, merkezde yer almayan ülke ve toplumları günah keçisi olarak tasvir eden, yaşanan sorunlar için suçluyu dışarıda arayan propaganda makinesini güçlendirecektir. Bu karamsar tablo ve eğilimler, zaten adaletsiz olan dünyanın daha adaletsiz bir hale gelebileceğine işaret etmektedir. Bizler, medeniyetimiz ve inancımız gereği, yalnızca kendi çevremiz için değil, dünya için adalet arayışındayız.”

Daha adil bir dünya istediklerini vurgulayan Şentop, geleneksel diplomatik girişimlerin yetersiz kaldığı noktalarda, parlamenter diplomasi ile çözüme ulaşılabileceğini söyledi.

TBMM Başkanı Şentop, Ukrayna’da alevlenen ve bir yılı geride bırakan savaşın dünya ekonomisinin ne kadar hassas bağlarla birbirine bağlı olduğunu bir kez daha herkese hatırlattığına işaret ederek, ülkelerin birbirleriyle çok boyutlu bağlılık ilişkisi içinde olduğunu kaydetti.

Mustafa Şentop, “Bugün, Doğu Avrupa’da yaşanan savaş sona erse bile, her 5 yılda 400 milyon artan dünya nüfusu ve küresel iklim değişikliğinin tarımsal üretim ve su kaynakları üzerindeki etkileri gitgide açığa çıkacak bir küresel krizi haber vermektedir. 21. yüzyılda karşımıza çıkabilecek bu köklü sorunlar henüz kapımızı çalmadan tarım altyapımızı ve su kaynaklarımızı içinde bulunduğumuz yüzyılın gereksinimlerine uygun şekilde daha verimli kullanmak ve korumak için hazırlanmalıyız.” ifadelerini kullandı.

Geleceğin yalnız iktisadi değil, toplumsal ve kültürel olarak da imtihanlar getireceğini anlatan Şentop, “Öz kültürümüzü ve medeniyetimizi gelecek nesillere aktarabilmemiz ancak etrafımızı saran yabancı popüler kültür istilasına cevap verebilmemize bağlıdır. Kırım’da ve başka coğrafyalarda yaşayan Türk halklarının küresel güç mücadelesinin etkisi altında kalmasını kabul etmiyoruz. Kendi kültürleri ve benlikleri ile bağlı bulundukları devlete yararlı vatandaşlar olarak müreffeh bir geleceğe sahip olmalarını arzuluyoruz.” diye konuştu.

Uluslararası sistemin 2. Dünya Savaşı sonrası güç dengesine göre birkaç devletin insafına bırakıldığını söyleyen Şentop, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sesi çok çıkan bazı lobiler uluslararası barış ve istikrarı tesis etme iddiasındaki devletleri esir almış haldedir. Dolayısıyla bu devletlerden beklenen arabuluculuk veya hakemlik görevi çoğu zaman hakkaniyete aykırı olarak icra edilmektedir. Bu durumu maalesef Karabağ konusunda güncel olarak bazı ülkelerin tavırlarında apaçık görmek mümkündür. Her ne kadar pek çok uluslararası denklemde bu gibi olumsuz tablolar karşımıza çıksa da başta gıda ve enerji alanları olmak üzere daha adil bir dünya düzeni için çalışmaya devam edeceğiz.

Bu noktada, Karadeniz’deki tahıl koridoru ile uluslararası gıda güvenliğinin tesisi için gerek devletimizin duruşu gerekse Sayın Cumhurbaşkanımızın kişisel gayretleri ile elde ettiğimiz başarılar, başka bölgelere müdahil olarak güçlerini ispatlamaya çalışan fakat dünya halklarının refahını hiçe sayan devletlere de örnek olmalıdır. Enerji güvenliği alanında Azerbaycan ve Kazakistan’ın bölge sınırlarını aşan ve küresel istikrara katkı sağlayan gayretleri uluslararası takdir toplamaktadır ve çok önemlidir.”

Azerbaycan Milli Meclisi Başkanı Sahibe Gafarova, ise  TÜRKPA 12. Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Tahıl Koridoru Girişimi’nin uluslararası gıda krizini önleyen en önemli etken olduğunu söyledi.

Kardeş ülkeler arasındaki ikili ve çoklu ilişkilerin her geçen gün daha da gelişmesinden memnuniyet duyduklarını belirten Gafarova, ilişkilerin ortak projelerle daha zengin hale geldiğini ifade etti.

Gafarova, Türkiye’de meydana gelen depremlerin kendilerini sarstığını dile getirerek, depremin fesatlarını gidermek için atılan ortak adımların TÜRKPA üyesi devletlerin kötü günde de dayanışma sergilediğini kanıtladığını vurguladı.

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in teşebbüsüyle 16 Mart’ta Ankara’da Türk Devletleri Teşkilatı Zirve Toplantısı’nın yapıldığını hatırlatan Gafarova, bu toplantının Türk dünyasındaki karşılıklı dayanışma ve saygıyı bir kez daha açıkça ortaya koyduğunu kaydetti.

Gafarova, “Şüphe yok ki güçlü Türkiye Devleti, depremin meydana getirdiği sonuçları ortadan kaldıracaktır. 100. yılını kutlayan Türkiye’nin özellikle son yıllarda elde ettiği siyasi, ekonomik, bilimsel ve teknolojik gelişim, bunu dememize dayanak sağlıyor.” ifadelerini kullandı.

TBMM’nin açılışının 103. yılı dolayısıyla TBMM Başkanı Mustafa Şentop’a tebriklerini ileten Gafarova, “TÜRKPA üyesi ülkelerin sorumlu tutumları ve ileri sürdüğü teşebbüsler, karşılıklı iş birliklerimiz, bölgemizde ve daha geniş mekanda önemli güvenlik, istikrar ve refah etkenine dönüşmüştür. Türkiye’nin son 10 yılda 4 milyondan fazla Suriyeliyi misafir etmesi, hümanizm ilkelerinin gösterilmesi ve göçmenlik süreçlerinin kötü sonuçlarının yönetilmesi açısından çok önemli adımdır. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Karadeniz Tahıl Koridoru Girişimi, uluslararası gıda krizini önleyen en önemli etken oldu.” şeklinde konuştu.

Gafarova, ulaştırma koridorlarının önemine değinerek, “Azerbaycan’ın batı illeri ile Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti’ni birleştirecek Zengezur Koridoru, Türk dünyasının coğrafi bağlantısını yeniden sağlayacak, sonuçta Doğu Batı Ulaştırma Koridoru’nun önemi daha da artacaktır.” ifadelerini kullandı.

TÜRKPA üyesi ülkelerin uluslararası enerji projelerine de atıfta bulunan Gafarova, Azerbaycan’ın Avrupa ülkeleriyle yaptığı doğal gaz ve yeşil enerji anlaşmalarından söz etti.

Gafarova, TÜRKPA’nın faaliyetlerinin ve yürütülen parlamento diplomasisinin başarılı olduğunu belirterek, üye ülkelerin ulusal yasalarının birbirine yakınlaştırılması, model yasaların yapılması gerektiğini bildirdi.

Güney Kafkasya’da yaşanan gelişmelere dikkati çeken Gafarova, şu bilgileri paylaştı:

“İşgalden kurtarılan Azerbaycan topraklarındaki imar ve ihya çalışmaları hızla devam ediyor. 2021 ve 2022 yıllarında bu çalışmalar için yaklaşık 4 milyar dolar harcandı. Bu yıl da en az 1,7 milyar dolar harcanacaktır. Ermenistan tarafından döşenen 1 milyondan fazla mayın, çalışmalara ciddi şekilde engel oluşturmaktadır. 2. Karabağ Savaşı’ndan sonra mayın patlamaları nedeniyle yaklaşık 300 vatandaşımız hayatını kaybetti ya da yaralandı. Azerbaycan, bölgede sürdürülebilir barış ve istikrarın sağlanması için çabalarını sürdürüyor. Maalesef Ermenistan, müzakere masasına dönmekten kaçınıyor, yalan iddialarla uluslararası kamuoyunu kandırmaya çalışıyor, sınırda ve geçici olarak Rus güçlerin yerleştirildiği Azerbaycan topraklarında askeri provokasyonları sürdürüyor. Azerbaycan, bu provokasyonları önlemek amacıyla Laçın-Hankendi yolunun başlangıcında, iki ülke sınırında sınır kontrol noktası kurmuştur. Bu, tüm uluslararası kurallara uygun yasal bir karardır ve hiç kimse buna müdahale edemez.

Ermenistan, etnik ve ırki düşmanlığı teşvik ediyor. Bu ülkede Azerbaycan ve Türkiye bayrakları yakılıyor, Azerbaycanlı ve Türk siyasetçileri katleden Ermeni teröristlere anıt yapılıyor, esir Azerbaycan askerlerine insanlık dışı işkenceler yapılıyor. Ermenistan, bölgede sürdürülebilir barış, istikrar ve güvenlik oluşturulmasının tek yolunun Azerbaycan ve Türkiye ile sivil ilişkiler kurmaktan geçtiğini anlamalıdır. Bunun için ise ilk olarak Azerbaycan’la barış imzalamalıdır.”

 Kırgızistan Meclis Başkanı Nurlanbek Şakiyev de Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesinin (TÜRKPA) enerji, göç ve gıda güvenliği konusunda tecrübe paylaşımında bulunması gerektiğini belirtti.

Adil bir dünya için parlamento diplomasisinin önemine işaret eden Şakiyev, “Enerji, göç, yabancı işçilerin sosyal haklarının korunması ve gıda güvenliğinin korunması için parlamenter diplomasinin büyük potansiyelini aktif olarak kullanmalı, tecrübelerini paylaşmalı, ülkelerimiz ve parlamentolar arasında güvenilir ilişkiler geliştirmeli, halklarımızın yararına somut sonuçlar almalıyız.” ifadesini kullandı.

Şakiyev, bu yıl Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılının kutlanacağını hatırlatarak, Kırgızistan Meclisi ve Kırgızistan halkı adına TBMM Başkanı Mustafa Şentop’u ve tüm Türk halkını tebrik etti.

Özbekistan Cumhuriyeti Âli Meclis Senato Başkanı Tanzila Narbayeva, video konferansla TÜRKPA 12. Genel Kurulu’nda konuştu.

Özbekistan’da hafta sonu yapılacak anayasa değişikliği referandumundan dolayı bu toplantıya katılamadığını dile getiren Narbayeva, şubatta Türkiye’de meydana gelen şiddetli depremlerde ölenlerin aileleriyle Türk halkı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Mustafa Şentop’a Özbekistan parlamentosu adına taziyelerini iletti.

Narbayeva, TÜRKPA’nın son 15 yılda uluslararası arenada etkili bir kuruluş haline geldiğini, asamble platformunun üye ülkeler arasındaki çok taraflı işbirliğinin en güncel konularını etkin bir şekilde ele almaya hizmet ettiğini belirtti.

Günümüzde Özbekistan parlamentosunun başta TÜRKPA olmak üzere çeşitli uluslararası parlamentolararası teşkilatlarda aktif olarak yer aldığını, ayrıca, teşkilata üye ülkelerin parlamentolarıyla düzenli bir diyalog içinde olduğunu kaydeden Narbayeva, Özbek parlamentosunun kardeş devletler ile ortak dil, tarih ve kültüre dayalı yakın iş birliğine, ikili ve çok taraflı iş birliğinin geliştirilmesine büyük önem verdiğini vurguladı.

Ülkesinin Türk devletleri ve TÜRKPA bünyesindeki iş birliğinin geliştirilmesine çok önem verdiğini kaydeden Narbayeva, “Türk devletleriyle ilişkilerin geliştirilmesi Özbekistan dış politikasının önceliğidir.” dedi.

Narbayeva, TÜRKPA üyesi bazı ülkelerin başta seçimler olmak üzere önemli siyasi süreçlerin eşiğinde olduğunu, iki gün sonra Özbekistan’da anayasa değişikliği için referandumun yapılacağını, 14 Mayıs’ta da Türkiye’de cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerinin yapılacağını anımsatarak, bu siyasi etkinliklerin üst düzeyde ve başarılı bir şekilde gerçekleştirilmesini umut ettiklerini belirtti.

Narbayeva, “Seçim sürecinde Türkiye halkının geleceği ve ülkenin refahı için değerli bir tercih yapacağına inanıyoruz.” ifadesini kullandı.