Edit Content

Biyografi

6 Ağustos 1968’de Tekirdağ’da doğan Mustafa Şentop , Türk siyasetçi ve 24, 25, 26. Dönem Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) İstanbul, 27. Dönem AK Parti Tekirdağ milletvekili...

İletişim

 TBMM BAŞKANI ŞENTOP, TEKİRDAĞ İSMAİL FEHMİ CUMALIOĞLU ŞEHİR HASTANESİ’NİN AÇILIŞ TÖRENİ’NDE KONUŞTU

TBMM BAŞKANI ŞENTOP, TEKİRDAĞ İSMAİL FEHMİ CUMALIOĞLU ŞEHİR HASTANESİ’NİN AÇILIŞ TÖRENİ’NDE KONUŞTU

TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Tekirdağ’da İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi’nin açılışını Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte gerçekleştirdi. TBMM Başkanı Şentop, İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi Açılış Töreni’nde bir konuşma yaptı.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Tekirdağ’da İsmail Fehmi Cumalıoğlu Şehir Hastanesi’nin açılış töreninde yaptığı konuşmada, hem şehir hastanesinin açılışını yaptıklarını, hem de Tekirdağ’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 98. yıl dönümünü kutladıklarını söyledi.

Şentop, Tekirdağ’ın kurtuluşunun 98. yıldönümünde başta Yukarı Karabağ olmak üzere vatan topraklarını Ermeni işgalinden azat eden Azerbaycan halkını tebrik etti.

“Halka hizmet Hakk’a hizmettir” düsturu ile çıkılan kutlu yolda yılmadan, yorulmadan ilk günkü heyecanla, aşkla ve şevkle aziz millete hizmet etmeye, bu cennet vatanı imar ve ihya ederek bayındır hale getirmeye devam ettiklerini belirten Şentop, şehir hastanelerinin, atalardan miras alınan ve eşrefi mahlukat olan insanı hayatın merkezine alan anlayışın, 21. yüzyılda en modern şekilde tezahür etmiş hali olduğunu vurguladı.

Adana, Mersin, Isparta, Yozgat, Kayseri, Manisa, Elazığ, Ankara Bilkent, Eskişehir, Bursa, İstanbul Başakşehir ve Konya Şehir Hastanelerinin ardından 13. şehir hastanesinin Tekirdağ’a açıldığının altını çizen Şentop, şu şekilde konuştu:

“Esasen şehir hastaneleri; büyük Selçuklu’dan Osmanlı’ya, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e intikal eden bimarhane, şifahane ve numune hastaneleri birikiminin günümüz şartlarında yeniden tasarlanması ve aziz milletimizin hizmetine sunulmasıdır. Medeniyetimiz binlerce yıldır ‘Her insan bir alemdir’ idrakiyle insanı metalaştırmadan şekillenmiş, bu sebeple hiçbir hesabilik gütmeden insana hizmeti temel almıştır. Şehir hastanelerimizin aynı manevi düsturla şekillendiğine hiç şüphe yoktur. Tekirdağ Şehir Hastanemiz sahip olduğu özellikleriyle sadece Tekirdağlılara değil Marmara Bölgesi’ndeki geniş bir nüfusa hizmet edecek, şifa dağıtacaktır. Bölge insanımızın sağlık konusunda İstanbul’a bağımlılığını azaltacak, aynı zamanda İstanbul’daki hastanelerimizin de yükünü büyük ölçüde hafifletecektir.

Son yıllarda ülkemizdeki sağlık hizmetinin kalitesini ve bu kaliteye rağmen fiyat bakımından uygunluğunu gören sözde gelişmiş ülkelerin vatandaşlarının da ülkemizin hastanelerine rağbet ettiklerini, tabiri caizse kendilerini ‘Türk hekimlerine emanet ettiklerini’ büyük bir memnuniyetle görüyoruz. Tekirdağ ve diğer şehirlerimizdeki şehir hastanelerimizin sağlık turizminin gelişmesine de büyük katkı sağlayacağı muhakkaktır.”

2015 ve 2019 yılı TÜİK verilerine göre dünya sağlık turizminde 8. sırada bulunan Türkiye’nin, önümüzdeki dönemde, kısa bir süre içinde çok daha üst sıralara çıkacağının aşikar olduğuna dikkati çeken Şentop, “Şehir hastanelerimizin sadece hastalara şifa olmak üzere tesis edilmediğini, bu hastanelerin aynı zamanda bilimsel araştırma merkezleri olarak faaliyet göstereceklerini de unutmamak gerekir. Umuyoruz ve bekliyoruz ki bu hastanelerimizde görev yapan hekimlerimiz ve sağlık personelimiz ülkemize tıp alanında nice başarılar kazandıracaklardır.” diye konuştu.

Türk milletinin Mimar Sinan’ın muhteşem eserleri gibi sade, asil ve mütevazı olduğunu, sahip olduğu büyük medeniyeti, kıymetli hasletlerini ve ilim hayatına katkılarını hiçbir zaman sadece kendine saklamayıp, büyük bir alicenaplıkla insanlığın hizmetine sunduğu ifade eden Şentop, şöyle devam etti:

“Ancak her şeyi kendinden sadır olmuş zanneden ve büyük medeniyetimizin katkılarını ret ve inkar eden Batılı ülkeler, aziz milletimizin bu mütevazılığı sebebiyle semerelerini yeterince dile getirmediği medeniyetimizi yok saymaya, küçümsemeye cüret etmektedirler. Bu bağlamda, Batı’yı ve onun sömürgeci kapitalist anlayışını bilvesile dillendirmemin sebebi, Batı karşısında duyduğumuz bir kompleksin tezahürü değildir. Tam tersine Batı’yı mukayese parametresi olarak seçmemin sebebi, onların zihniyet ve cibilliyetlerini, karakterlerini tekrar hatırlatmak içindir.

Nihayet sağlıkla imtihan günleri olarak yaşadığımız bu salgın döneminde, Batı ülkeleri ‘parası olmayan ölsün’ ve ‘bizden başka dünyanın geri kalan ülkelerinin insanları ölsün’ bencilliğiyle hareket edip birbirlerinin parası ödenmiş sağlık malzemelerine el koyup adeta yağmalarken, Türkiye bir taraftan kendi vatandaşlarının sağlık hizmetlerini meccanen sağlayıp, diğer taraftan dünyadaki ülkelerin dörtte üçünün yardımına koşmaktan geri durmamıştır.

Herkes ve her devlet karakterinin gereğini yapar. Bu salgın günleri, Batı’nın sadece sağlık sisteminin yetersizliğini ortaya koymakla kalmamış, insanı metalaştıran, onu bir pazarlama malzemesine dönüştüren devlet anlayışının da çöküşüne şahitlik etmiştir.”

TBMM Başkanı Şentop, Türkiye’nin son 20 yılda her alanda çok büyük mesafeler kat ettiğini, çok ve büyük, devasa eserler kazandığını kaydetti.

Türkiye’nin tesirlere açık bir ülke iken müessir bir ülke haline geldiğini aktaran Şentop, “Bütün bunlar kendiliğinden, kendi kendine olmadı. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, büyük gayretlerle, büyük emeklerle, ter dökerek, yılmadan, azimle kararlılıkla gerçekleşti. Bugünün Türkiyesi artık çeyrek asır öncesinin Türkiyesi değildir. Ancak ülkemizde bazı çevrelerde geçmişten günümüze süregelen, yeni, iyi ve güzel olana karşı körü körüne muhalefet etme hastalığı da hiç eksilmedi; her yenilik, her güzellik, her faydalı eser karşısında yeniden nüksetti.” diye konuştu.

TBMM Başkanı Şentop, şöyle devam etti:

“Sağlık altyapısındaki gelişmeler, özellikle şehir hastaneleri bu kör muhalefet anlayışının en önde yer alan hedeflerinden biri oldu, bu saldırılardan nasibini aldı. Bütün dünyayı kuşatan salgın süreci, bu vizyonsuz, sadece karalamaya yönelik muhalefet anlayışının müflisliğini bir kez daha ve kesin ikna edici bir şekilde gösterirken; sağlık alanında son 20 yılda yapılanların ne kadar büyük bir öngörü ve ileri görüşlülükle gerçekleştirildiğini de ispat etmiş oldu.

Bazı işlerin ve eserlerin sadece ekonomik ölçülerle değerlendirilemeyeceği, ülkeler için stratejik anlam ve gerekliliklerinin de bulunduğunu görüp, anlayacak bir ufkun ne kadar elzem olduğu salgın sürecinde net olarak ortaya çıkmıştır. Şehir hastanelerimiz, savunma sanayii alanındaki yatırımlarımız, başta İstanbul Havalimanımız olmak üzere yeni havalimanlarımız, Osmangazi ve Yavuz Sultan Selim köprülerimiz, duble yollarımız gibi devasa eserler hem aziz milletimize hizmet edecek hem de stratejik açıdan ülkemizin askeri, ekonomik ve siyasi hedeflerine ulaşmasını sağlayacaklardır.”

Yeni tip koronavirüs salgınına ilişkin de konuşan Şentop, şunları kaydetti:

“Dünyanın başına musallat olan salgınla mücadelede, ülkemizin sağlık sistemi rüştünü ispatlamıştır. Ülkemiz adına iki önemli haber daha alarak bu zor günlerde mutluluğumuz katbekat artmıştır. Koronavirüse karşı iki Türk bilim insanının aşıyı bulmuş olmaları ve hemen akabinde Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca’nın önerisiyle Dünya Sağlık Örgütü’nün 2021 yılının Uluslararası Sağlık Çalışanları yılı ilan etmesi hepimizi ayrıca sevindirmiştir. Emeği geçenleri tebrik ediyorum.”

Programda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, eski TBMM Başkanı ve AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım da konuşma yaptı.

Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı Şentop, Sağlık Bakanı Koca, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, eski TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir