TBMM BAŞKANI ŞENTOP, ANKARA ÜNİVERSİTESİ 2021-2022 AKADEMİK YILI AÇILIŞ TÖRENİ’NDE KONUŞTU
TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, “Dünyada nüfus ve ekonomi olarak çok daha büyük ülkeler var fakat bu ülkelerin tesir kabiliyeti yok. Türkiye bu anlamda dünyada tesir gücüne sahip bir ülke.” dedi.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde düzenlenen 2021-2022 Akademik Yılı Açılış Töreni ve Üniversitenin Kuruluşunun 75. Yıl Dönümü Açılış Programı’na katıldı. Yeni eğitim-öğretim yılının ilk dersini veren Şentop, 2021-2022 akademik yılının hayırlı olmasını diledi.
Ankara Üniversitesinin Cumhuriyet tarihinin sembol bir üniversitesi olduğunu belirten TBMM Başkanı Şentop, resmi olarak 1946’da kurulan üniversitenin önemli isimler yetiştirdiğini söyledi. Ankara Üniversitesinin, devletin merkezinin Ankara’da toplandığı bir dönemin ilmi sembolü olduğunu dile getiren Şentop, bugün Ankara’da 22 üniversitenin, 300 binin üzerinde öğrencinin bulunduğunu ifade etti.
Meclis Başkanı Şentop, Ankara’yı sadece Anadolu’da bir küçük kasaba olarak, 1920’lerde Atatürk ve arkadaşlarının geldiği bir şehir olarak düşünmemek gerektiğine işaret ederek, Ankara’nın, büyük bir imparatorluğun toparlanarak, yönetim merkezi olduğu bir şehir olduğunu dile getirdi.
Balkanlar’dan göç eden bir ailenin mensubu olduğunu belirten Şentop, bu süreçte sadece insanların değil devletin merkezinin de göç ettiğini söyledi.
Türkiye’de 129’u devlet, 78’i vakıf olmak üzere 207 üniversite bulunduğunu ifade eden Şentop, üniversitelerdeki öğrenci sayısının bu yıl 8 milyon 335 binin üzerinde olduğunu belirtti.
Şentop, Türkiye’de son 20 yılda eğitim-öğretim alanında çok büyük mesafeler alındığının altını çizerek, fiziki altyapının içerikle beraber kaliteye çevrilmesi gerektiğini, burada üniversitelere görev düştüğünü vurguladı. Bilim dünyasındaki gelişmelerin üniversitelerdeki eğitim ve öğretimin niteliğini de değiştirmeye başladığına işaret eden Şentop, bugün bilgiye erişmenin kolay olduğunu, esas sorunun ulaşılan bilginin doğruluğunu tartabilmek olduğunu söyledi.
“Biz, ilim dünyasına çok büyük katkılar sunmuş bir medeniyetin çocuklarıyız, bu anlamda bizim bilim dünyasında iddialı olmamızı, daha büyük başarılara talip olmamızı sağlayan bir öz güveni ortaya koymamız lazım.” diyen Şentop, dünyadaki en eski üniversitenin Bologna Üniversitesi olduğunun söylendiğini ancak son çalışmalarda Fas’taki Karaviyyin Üniversitesinin bundan çok daha önce kurulduğunun ortaya çıktığını ifade etti.
İmkan bulan birçok Türk bilim insanının büyük başarılar ortaya koyduğunu dile getiren Şentop, Türkiye üniversitelerinin insanlığın bilim dünyasına iddialarla katkı sunabilecek bir öz güveni ortaya koyması gerektiğini vurguladı.
Dünyanın yeniden şekillendiği bir dönemin arifesinde bulunulduğuna, bunun sıkıntılarının yaşandığına dikkati çeken Şentop, iklim değişikliği kadar önemli bir konunun da göç olduğunu söyledi.
Göç konusunda yaşanan sıkıntıların bir başlangıç olduğunu, dünyanın çok daha büyük sıkıntılarla karşı karşıya kalacağını belirten Şentop, 1750-1950 yılları arasında dünyadaki nüfus dağılımına ilişkin örnekler verdi.
Dünya nüfusundaki değişimin ortaya çıkaracağı temel problemler olduğunu ifade eden Şentop, Avrupa nüfusunun sayısal olarak azalıp yaşlandığını, Afrika’da ise nüfusun yaşama imkanları bakımından başka yerlere intikali probleminin olduğunu belirtti.
Şentop, şöyle konuştu:
“Bugün, ‘sınırları kapatalım, duvar çekelim, şunu, bunu yapalım’ demekle çok palyatif, günü kurtaracak tedbirlerle uğraşacağımıza bizim şimdiden bütün insanları kendi doğdukları, yaşadıkları coğrafyada tutabilecek, orada yaşamalarını sağlayabilecek imkanları, projeleri ortaya koymamız lazım. Bunun en temel şartı huzur ve asayiştir. İnsanlar can güvenliği olmayan yerlerde, coğrafyalarda yaşamaya zorlanamaz. Ne kadar tutsanız bunları sonuçta kendi bulundukları yerlerden göç etmeye başlıyorlar. Yine asgari insani şartlar içinde bu nüfusu yine kendi coğrafyasında, doğduğu topraklarda yaşatabilecek imkanları sunmamız lazım. Bugün belki mümkün olduğu kadar fazla kazanmak, sömürüyle kazanmak olabilir ama bundan 50-100 sene sonra artık o kendi oturduğunuz mekanlarda huzur içinde yaşayamayacaksınız. Dünyadaki bütün insanların can güvenliği ve asgari insani yaşama şartları içinde yaşayamadığı bir ortamda hiçbir insan güven içinde olamaz.”
Türkiye’nin üzerine yüklenen, tarihin getirdiği birikim ve misyonun bir sorumluluk da doğurduğunu belirten Şentop, “Geleceğe yönelik projeksiyonlar içinde birçok bakımdan dünyada etkili olacak 5 ülke sayılıyorsa bunlardan birisi olarak da Türkiye sayılıyor, zikrediliyor.” ifadesini kullandı.
Şentop, bu durumla ilgili birkaç noktaya dikkati çekmek istediğini dile getirerek, Türkiye’nin öncelikle gelişmiş ülkelerle mukayese edildiğinde nispeten genç nüfusa sahip olduğunu söyledi.
İkinci hususun ekonomiyle ilgili olduğunu belirten Şentop, “Bugün birçok tartışma yapılabilir. Bugün içinde çok daha fazla tartışmalar da yapılacak ekonomiyle ilgili fakat Türkiye neresinden bakarsak bakalım dünyanın en büyük 20 ekonomisi içinde yer alıyor. Potansiyel olarak önümüzdeki günlere, yıllara yönelik projeksiyonlar da bunu en azından potansiyel olarak güçlendirebilecek parametreler, imkanlar var elimizde.” dedi.
Şentop, gelecek 100 yıl içinde etkili ve güçlü olacak devletler projeksiyonunda Türkiye’yi var eden en önemli hususun ise tesir kabiliyeti olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
“Dünyada nüfus olarak çok büyük, ekonomi olarak çok daha büyük ülkeler var fakat bu ülkelerin bir tesir kabiliyeti yok. Komşu ülkeler başta olmak üzere dünyada hiçbir ülke, bu ülkelerin fikirlerinin, tezlerinin arkasından gidecek durumda değil. Bunlar, kendi başlarına büyük nüfusa sahip, büyük ekonomiye sahip ama sadece kendi tezlerini kendileri dile getiren ülkeler. Türkiye, bu anlamda dünyada tesir gücüne sahip bir ülke.”
TBMM Başkanı Şentop, Türkiye’nin bu tesir gücünün uzun yıllar çok geniş bir coğrafyaya hükmeden ve gerisinde çok güzel hatıralar bırakan ve bugün uluslararası arenada uyguladığı insani ve vicdani esaslı politikalar çerçevesinde ortaya koyduğu önemli uygulamalardan kaynaklandığını bildirdi.
Şentop, gittikleri her ülkede bu durumu gördüklerini belirterek şunları ifade etti:
“Yavaş yavaş şu anda yüz yüze temaslar açılıyor, birçok ülkeye gidiyorum ama salgın döneminde de telefonla temas ettiğimiz, görüştüğümüz birçok meclis başkanı oldu, muhataplarım oldu. Telefonla kendilerini aradığımızda, Türkiye’ye teşekkürle sözlerine başlıyor hepsi. Niye? Çünkü Türkiye, bu salgın sürecinde 156 ülkeye tıbbi yardımda bulundu. Başta maske olmak üzere, solunum cihazına kadar tıbbi yardımda bulundu. İspanya’ya gittiğimizde bir bakan yardımcısıyla bir üniversitede görüştük. Kendisi İspanya’da o zaman maskeyle ilgili ciddi bir panik havası oluştuğunu söyledi. ‘Türkiye’den gelen uçağı ben gittim karşıladım.’ dedi. İtalya’da Sağlık Bakanı, Türkiye’den gelen uçağı bizzat kendisi karşılamış Roma’da havaalanında.
Tabii Türkiye’nin yapmış olduğu bu yardımlar İspanya’nın, İtalya’nın Kovid-19 sürecindeki sorunlarını çözecek derecede, büyüklükte yardımlar değil ama mesele şu, böyle zor bir dönemde şüphesiz Türkiye de aynı sıkıntıların içinde ama böyle bir zor dönemde sembolik de olsa başka ülkeleri, başka ülkelerdeki insanları düşünmek, öyle bir dönemde onlara bu şekilde bir ilgi, alaka göstermek çok kıymetli. Birbirlerinin parası ödenmiş, mülkiyetine geçmiş mallarını gasp ederken birçok ülke, birçok yönetim, Türkiye elindeki imkanlar dahilinde başkalarını da başka halkları da başka ülkeleri de hatırlayan bir tutum, bir tavır ortaya koydu. Bunun çok kıymetli olduğunu ifade edeyim. En son işte bu ziyaretlerimizde de tekrar bütün meclis başkanları da bunu dile getirdiler.”
Bunun mazlum coğrafyalar bakımından çok daha farklı anlamları bulunduğunu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Afrika’ya yaptığı ziyaretin bu anlamda önemli olduğunu dile getiren Şentop, şunları kaydetti:
“Afrika ile ilgili de bir şey söyleyeyim, hepsine, bütün yabancı muhataplarımızla konuşurken bunu dile getiriyoruz. Türkiye, şu anda Afrika’da yatırım bakımından, iş yapma bakımından birinci sırada değil. O da olacak kısa bir süre içinde inşallah fakat bir şeyle Türkiye birinci Afrika’da, o da yaptığı yatırımlar, kurduğu işlerde yerel istihdam sağlama bakımından birinci. Yani bir Afrika ülkesine gitmiş, bir yatırım yapmışsak oranın insanlarına istihdam imkanı sağlıyoruz. Bunun çok önemli olduğunu, bu konuyu bana belki tam bu bağlamda değil ama birçok Afrika ülkesi yetkilisi, kendileri bakımından bunun ifade ettiği önemi anlatırken bu konuyu bana söylediler. Şimdi Türkiye’nin bu yaklaşımlarının bugün de şüphesiz tarihi birikimi, tarihi sorumluluklarımızı ve iddialarımızı dahil ederek, bunu söylüyorum ama bugün de Türkiye bu bakımdan dünyada tesir gücü, tesir kabiliyeti en yüksek ülkelerden birisi. İşte Türkiye’nin bu büyük geleceğine, büyük geçmiş değil büyük geleceğine hep beraber daha fazla çalışarak, iddialarımızı daha da yükselterek ve bilhassa gençlerimize de bu idealleri, bu iddiaları, bu hedefleri aşılayarak hep beraber çalışmak, hizmet etmek mecburiyetindeyiz.”
Şentop, Ankara Üniversitesinin böyle bir alanda öncülük yaptığını ve bundan sonra da yapacağını söyledi.
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar da milletin geleceği olan aydın gençleri yetiştirmeye devam ederken teknoloji ve inovasyonla şekillenen Ar-Ge çalışmalarını da sürdüreceklerini belirterek, yeni akademik yılın hayırlı olmasını diledi.
“Ankara Üniversitesi’nin 75. Yılında 75 Fotoğrafla Ankara” sergisinin açılışının yapıldığı programda, profesörlük kadrosuna yükselen öğretim üyelerine belge ve anı madalyon takdim edildi.