TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, uluslararası alanda Filistin devletinin kurumsallaşmasını ve tanınılırlığını artıracak çalışmalar yürütülmesinin gerekliliğini vurgulayarak, “Ayrıca İsrail’in saldırgan, işgalci, devlet terörü uygulayan politikalarının da durdurulması gerekir.” dedi.

Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Parlamenter Asamblesinin (EİTPA), “Bölgesel Entegrasyon İçin Parlamenter Ortaklığın Desteklenmesi” başlıklı 2’nci Genel Konferansı’na katılmak için Pakistan’da bulunan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, AA muhabirine Pakistan’daki temasları, bölgesel ve uluslararası meselelerle ilgili açıklamalarda bulundu.

TBMM Başkanı Şentop, konuşmasına CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun partisinin grup toplantısında kendisine yönelik açıklamalarına cevap vererek, “Siyasette birçok konuda tartışma, görüş farklılıkları olabilir.” dedi.

Bazen bu tartışmaların dozunun artabileceğine ama belli bir ahlaki seviyeyi muhafaza etmek gerektiğine işaret eden Şentop, “Siyaseti bir çamur makinesine dönüştürmemek lazım. Dün Kılıçdaroğlu, konuşmasında çok tuhaf bir şekilde bir soru soruyor. Organize suç örgütü liderinden para aldığı iddia edilen bir siyasetçi hakkında, bunun kim olduğuna dair. Sorunun muhatabı sayın bakan.” diye konuştu.

Şentop, Kılıçdaroğlu’nun bu sorunun cevabını kendisinden beklediğini fakat muhatabın kendisi olmadığını ifade ederek, “Bu cevabı benden alamadığını ifadeyle de bana bir iftirada bulunuyor. Bunu çok haysiyetsizce ve ahlaksızca bir tavır olarak görüyorum. Eğer dediğim gibi bir muhakeme sürecinde bir patalojik durum, bir hastalıklı, arızalı bir durum söz konusu değilse hakikaten bu siyasette bu çamur makinesine dönüştüren anlayışı burada kınadığımı lanetlediğimi ifade etmek isterim tekrar.” ifadelerini kullandı.

Kimin ne bildiği varsa çıkıp açık olarak söylemesi çağrısında bulunarak sözlerini şöyle sürdürdü:

“Böyle kimse karnından bir takım imalarla, rumuzlarla konuşmaya kalkmasın. Ama bile bile bir şahsa da bu şekilde yapılan iftiranın da Türk siyasetinde belki siyasi tarihimizde karşılaşılan en ahlaksızca tavır olduğunu da burada tekrar ifade etmek isterim. Şimdi bakıyorum bazı tabi onlar görevleri dolayısıyla mecburiyetten bazı konularla ilgili de bana eleştiri de yöneltiyorlar. Bir konuda bir iftiraya cevap vermek için başka konularda önceden bazı açıklamalar yapmış olmak gibi bir ön şartın siyasette arandığını da ilk defa duyuyorum. Yani bu arıza umarım ki, sadece Kılıçdaroğlu’nda bu muhakeme arızası vardır. Yoksa bütün arkadaşlar da varsa Türk siyaseti için büyük talihsizliğe dönüşür.”

Bölgesel ve uluslararası meselelerle ilgili ise Şentop, Keşmir konusunda Türkiye’nin görüşünü birçok defa tüm uluslararası zeminlerde ifade ettiklerini hatırlatarak, “Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan bunu BM Genel Kurul konuşmasında da açık olarak ifade etti ve yine 2020 Şubat’ta gelmiş olduğu Pakistan ziyareti sırasında Milli Meclis ve Senato ortak toplantısında da bunu ifade etti.” şeklinde konuştu.

Şentop, Türkiye’nin Keşmir konusundaki görüşünün belli olduğunu dile getirerek, “Uluslararası hukuk çerçevesinde BM’nin aldığı kararlar var. Bu kararlar çerçevesinde Keşmir halkının da iradesi önemsenerek ve dikkate alınarak sorunun diyalog ve müzakere yoluyla çözümü yönünde adım atılmalıdır.” diye konuştu.

Hindistan’ın Keşmir bölgesindeki uygulamalarına ilişkin Şentop, “Oldu bittiler ve tek taraflı alınan kararlarla, demografik yapıyı değiştirerek, insan haklarını ihlal ederek Keşmir’de Müslümanlara yapılan muameleleri, zulmü Türkiye tasvip etmiyor. Buna dair eleştirilerini de çok açık bir şekilde ortaya koydu.” dedi.

Filistin meselesinin temellerinin 1949’a ve hatta 20. yüzyılın başlarına kadar giden bir konu olduğunu anımsatarak, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) başta olmak üzere birçok kuruluşun Filistin meselesi gündemli olarak ortaya çıktığını söyledi.

Şentop, konuyla ilgili mesafelerin alındığını ve Filistin devletinin ilanının gerçekleştiğini hatırlatarak, “Fakat bu konuda daha kalıcı, Filistin devletinin kurumsallaşmasını ve tanınılırlığını artıracak adımlar yürütülmeli. Ayrıca İsrail’in saldırgan, işgalci, devlet terörü uygulayan politikalarının da durdurulması gerekir.” dedi.

Bu konuda Birleşmiş Milletler (BM) başta olmak üzere uluslararası hukukta alınmış birçok karar olduğuna dikkat çeken Şentop, “Neyin doğru olduğu noktasında bütün ülkelerin dünyada genel bir kanaati var ama bunun gerçekleşmesi yönünde bir kararlılık ve alınan kararların uygulanıp uygulanmadığının takibi yönünde bir kararlılık göremiyoruz. Bunun sağlanması lazım.” şeklinde konuştu.

Şentop, başta İslam ülkeleri olmak üzere haktan, adaletten ve uluslararası hukuktan yana bütün ülkelerin bu konuda kararlı davranması gerektiğini vurgulayarak, “Biz Türkiye olarak bunu sağlamak için gayret gösteriyoruz.” dedi.

Şentop, Afganistan’daki duruma da değinerek, “Şu an da orada acil olan konu terör faaliyetlerinin durmasıdır. Geçenlerde bir okula yapılan saldırıda masum küçük çocukların katledildiğini gördük. Bu Müslümanlıkla değil insanlıkla da bağdaşmayacak bir davranıştır.” ifadelerini kullandı.

Bu tür hareketlerin, Afganistan’ı 40 yılı aşkın süredir devam eden istikrarsızlık içerisinde tutma sonucu doğuracağına işaret eden Şentop, “Afganistan’da barışın, huzurun hakim olmasını arzu ediyoruz. Terör faaliyetlerinin durması, bunu durdurmayanlara karşı da herkesin ortak bir tavır içerisinde hareket etmesi lazım. Akabinde Afganlar arası görüşmeler şüphesiz devam edecek.” dedi.

Şentop, Türkiye ile Pakistan arasında Serbest Ticaret Anlaşması’nın yapılmasının gerektiğine dikkat çekerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçen sene yaptığı ziyaret sırasında alınan kararlar ve imzalanan anlaşmalar olduğunu ve bunların takipçisi olduklarını söyledi.

Öte yandan Şentop, Pakistan ile Türkiye arasında 2023’e kadar 5 milyar doları aşacak bir ticaret hacmi hedefi olduğunu ifade ederek, “Onun bir hayli gerisindeyiz. Ama çalışırsak gayret gösterirsek bunu yapabiliriz.” dedi.