Edit Content

Biyografi

6 Ağustos 1968’de Tekirdağ’da doğan Mustafa Şentop , Türk siyasetçi ve 24, 25, 26. Dönem Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) İstanbul, 27. Dönem AK Parti Tekirdağ milletvekili...

İletişim

 TBMM Başkanı Şentop’tan Rum Yönetimi Meclis Başkanı Dimitriu’ya tepki

TBMM Başkanı Şentop’tan Rum Yönetimi Meclis Başkanı Dimitriu’ya tepki

TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Meclis Başkanı Annita Dimitriu’nun AB Parlamento Başkanları Zirvesi’ndeki iddialarına karşı sert tepki gösterdi. Meclis Başkanı Şentop, Dimitriu’nun, 1974’te Türkiye’nin Kıbrıs adasına müdahalesini “işgal” olarak nitelemesine tepki göstererek, “Türkiye’nin 1974 yılında Kıbrıs’a yaptığı müdahaleyi Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline benzetmek, gerçekleri çok ucuz bir şekilde çarpıtılması.” dedi.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Meclis Başkanı Annita Dimitriu’nun, Türkiye’nin Kıbrıs Barış Harekatı’nı “işgal” olarak nitelemesine tepki göstererek, “Türkiye’nin 1974 yılında Kıbrıs’a yaptığı müdahaleyi Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline benzetmek, gerçeklerin çok ucuz bir şekilde çarpıtılması.” dedi.

Şentop, AB Parlamento Başkanları Zirvesi’nde, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Meclis Başkanı Dimitriu’nin Türkiye’ye yönelik sözlerine tepki gösterdi.

Dimitriu’nun Türkiye’ye yönelik yersiz ve hukuksuz ithamlarda bulunduğunu belirten Şentop, Türkiye’nin, 1959 tarihli Kıbrıs Cumhuriyetini kuran Zürih ve Londra anlaşmalarındaki garantör ülke haklarını kullanarak soydaşlarını bir katliamdan korumak için Kıbrıs’a gittiğini söyledi.

Türkiye’nin adada barış ve güvenliği tesis ettiğini vurgulayan Şentop, “Türkiye’nin 1974 yılında Kıbrıs’a yaptığı müdahaleyi Rusya’nın Ukrayna’yı işgaline benzetmek, gerçeklerin çok ucuz bir şekilde çarpıtılmasıdır.” diye konuştu.

Şentop, Barış Harekatı’nın uluslararası hukuka uygun, 1959 Zürih ve Londra anlaşmalarının Türkiye’ye vermiş olduğu garantörlük yetkisinin gereği olduğunu ifade etti. TBMM Başkanı Şentop, şunları kaydetti:

“Bugün birçok Kıbrıslı Rum da 1974 yılı öncesinde Türklerin maruz bırakıldığı katliam ve soykırımın yanlış olduğunu dile getirmektedir. Sonraki süreçte de hem Türkiye hem de Kıbrıs Türkü, adil bir çözüm için hazır olduğunu muhataplarına iletmiştir. Nitekim 2004 yılında BM gözetiminde yapılan referandumda görüldüğü üzere Kıbrıs Türkü çözümü onaylamış, Rum tarafı ise barış ve iki toplumun birlikte yaşama iradesini reddetmiştir. Bu arada AB’nin Kıbrıs Türküne olan taahhütlerini de yerine getirmediğini ifade etmek isterim. Bu iddiaların halen burada konuşuluyor olması, AB toplantılarının bu tür gerçeklikten uzak yaklaşımlarla esir alındığı ve AB’nin stratejik bakış açısını geliştirmesini engellediği yönündeki sözlerimin ispatı niteliğinde.”

Rum Yönetimi Meclis Başkanı Dimitriu’nun “İşgal işgaldir.” demesi üzerine Şentop, tekrar söz aldı.

Kıbrıs’ta 15 Temmuz 1974’te bir askeri darbe olduğunu anımsatan Şentop, darbecilerin, Kıbrıs adasının Yunanistan’a bağlanması amacı güden Enosis üyeleri olduğunu belirtti.

Türkiye’nin, binlerce Türk’ün öldürülmesi üzerine uluslararası anlaşmalara ve hukuka dayanarak müdahalede bulunmak zorunda kaldığını dile getiren Şentop, “O tarihten bu yana adada kan dökülmemekte, barış varlığını sürdürmekte.” dedi.

Dimitriu’nun yaşının müsait olmayabileceğini, “Hiçbir uluslararası hukukta kural yoktur.” şeklindeki sözlerinin doğru olmadığını ifade eden Şentop, 1960 yılında Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulduğunu, Türk toplumun haklarının korunması yetkisinin Türkiye’ye verildiğini kaydetti.

Şentop, “Türkiye 1959 tarihli halen yürürlükte olan anlaşmaya dayanarak, garantörlük yetkisini kullanmak suretiyle adada Türklere karşı yürütülen katliamı önlemek üzere müdahale etmiştir.” diye konuştu.

Dimitriu’nun, kendisini “cinsiyetçi bir konuşma yapmak”la suçlaması üzerine Şentop, bir kez daha söz aldı.

Cinsiyetçi bir yaklaşımının olmadığını, oturumdaki meclis başkanlarının buna şahit olduğunu söyleyen Şentop, “Ben eski tarihli bir anlaşmadan söz ettim. Cinsiyetçi yaklaşımı çağrıştıracak en küçük bir ifade yok. Bu kadar yanlış anlaşılma söz konusuysa Ukrayna-Rusya savaşının tartışıldığı bir oturumda konunun Kıbrıs’a gelmesi, bu yanlış anlaşılma kapasitesini göstermesi bakımından ilginçtir.” sözlerini sarf etti.