Edit Content

Biyografi

6 Ağustos 1968’de Tekirdağ’da doğan Mustafa Şentop , Türk siyasetçi ve 24, 25, 26. Dönem Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) İstanbul, 27. Dönem AK Parti Tekirdağ milletvekili...

İletişim

 TBMM BAŞKANI ŞENTOP, G20 PARLAMENTO BAŞKANLARI ZİRVESİ VE GÜNDEMDEKİ KONULARI DEĞERLENDİRDİ

TBMM BAŞKANI ŞENTOP, G20 PARLAMENTO BAŞKANLARI ZİRVESİ VE GÜNDEMDEKİ KONULARI DEĞERLENDİRDİ

TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, G20 Dönem Başkanı İtalya’nın ev sahipliğinde Roma’da yapılan G20 Parlamento Başkanları Zirvesi’nin ardından İtalya’dan ayrılmadan önce Türkiye’nin Roma Büyükelçiliğinde düzenlediği basın toplantısında, Türk ve İtalyan basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, G20 Parlamento Başkanları Zirvesi’nin (P20) iyi geçtiğini belirterelk, toplantılarda salgın süreci ve bu sürecin ortaya çıkarttığı ekonomik sorunlar, istihdama yönelik sorunlar, iklim değişikliği ve çevre konularının üzerinde durduklarını ayrıca Türkiye’nin de en çok etkilendiği konu olan göçü ele aldıklarını aktardı.

G20 ülkelerine eyleme geçme çağrısı yapan Şentop, “G20 ülkelerinin ciddi sorumluluk taşıdığını düşünüyoruz. Bir kere G20 ülkeleri dünya nüfusunun yüzde 70’inine yakınını barındıran ülkeler. Dünyanın ekonomik imkanlarının çok büyük bir oranda sahibi bulunan ülkeler. Bu sorunlarla ilgili olarak aralarında istişare etmeleri önemli ama yeterli değil, çözüm için harekete geçmeleri önemli.” dedi.

Türkiye ile İtalya arasında çok derin köklü ve tarihi ilişkiler olduğunu aktaran Şentop, şöyle devam etti:

“Siyasi bakımdan, hükümetler, parlamentolar arası ilişkiler bakımından da çok iyi düzeyde. Stratejik ortaklık düzeyinde ilişkiler. NATO başta olmak üzere pek çok platformda İtalya ile beraberiz. Parlamento başkanlarıyla ikili görüşmemizde de parlamentolar arası ilişkileri salgın sonrasında yeniden canlandırma, güçlendirme kararlılığımızı ilettim. Kendileri de aynı kararlılık içerisinde gördüm. İnşallah bu ziyaretimizin Türkiye-İtalya ilişkileri bakımından da çok faydalı sonuçları olacağına inanıyorum.”

Paris İklim Anlaşması’nın TBMM’de kısa süre önce onaylanmasının P20 Zirvesi’nde gündeme gelip gelmediği sorulan Şentop, şu yanıtı verdi:

“İklimle ilgili şüphesiz bütün devletlerin sorumlulukları var. Bu sorumluluklar, ülkelerin ekonomik güçlerine göre ve özellikle iklimi, çevreyi kirletme oranlarına göre hesaplamak lazım. Bugüne kadar, dünyayı iklim ve çevre bakımından bu şekilde sıkıntılı süreçlere sokan ülkeler, hoyratça kirleten ülkelerle, yeni gelişmekte olan ülkelerin kalkınma ve gelişme hamlelerini olumsuz etkileyecek şekilde bir yükümlülük altına alınması mümkün de değil, doğru da değil. Kimin sorumluluğu daha fazlaysa kirletmede, iklim değişikliğine sebebiyet verecek hususlarda, onların daha fazla yükümlülük altında olması lazım. Bizim itirazlarımız bu yöndeydi. Bu konudaki müzakereler neticesinde mesafe alındı. Onun sonucunda da anlaşmanın onay sürecine geçildi. Birçok ülke tarafından takdirle karşılandığını, yükümlülüklerin adil dağıtılması yönünde herkesin ortak bir iradesi olduğunu belirtmek isterim.”

P20 Zirvesi vesilesiyle pek çok ülkeden mevkidaşıyla ikili görüşmeler yaptığını aktaran Şentop, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi ile de görüştüğünü söyledi.

TBMM Başkanı, görüşmeye ilişkin şunları kaydetti:

“Kendisi, özellikle Paris İklim Anlaşması ile ilgili Sayın Cumhurbaşkanımızın BM’de Genel Kurulu’ndaki ifadelerini ve bu konudaki kararlılığı çok takdir ettiklerini söyledi. Yine bunun meclisten geçmesinin de çok önemli bir aşama olduğunu ifade ettim. Ben de kendisini Türkiye’ye davet ettim. Türkiye ile ilgili ABD’de zaman zaman çeşitli değerlendirmeler yapıldığını bunların doğru bilgilere dayanmadığını, Türkiye’yi ziyaret edip, Türkiye hakkında daha detaylı bilgi alma imkanı vereceğini, aynı zamanda Türkiye’yi daha yakından tanıma imkanı vereceğini ifade ettim.”

Türkiye ile Mısır’ın yeniden yakınlaşması ve bunun bölgeye etkilerinin sorulması üzerine Şentop, şunları söyledi:

“Doğu Akdeniz’in en önemli ülkelerinden biri Mısır, diğeri de Türkiye. İlişkilerde daha önce gerginlik, gerilim vardı. Fakat Doğu Akdeniz’deki gelişmeler, bölgedeki gelişmeler, iki ülkenin birçok konunun birlikte müzakere edilmesini gerektirecek hususlardır. O bakımdan yavaş yavaş sorunları aşmak için bir araya gelinmeye başlandı. Olumlu gelişmeler ve olumlu adımlar var. Hem bizim hem Mısırlı yetkililerin yaptığı açıklamalar bu minvalde. İnşallah nihayetinde ilişkilerin tamamen yoluna girmesini sağlayacak bir noktaya ulaşacaktır yakın zamanda diye ümit ediyorum.”

Libya’da, 24 Aralık’ta seçimlerin yapılacağını ifade eden TBMM Başkanı, “Biz seçimlerin yapılmasını destekliyoruz, gerekli görüyoruz. Libya’da halkın seçtiği bir hükümetin, Libya’yı yönetmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bunun Libya’nın siyasi ve toprak bütünlüğü çerçevesinde gerçekleşmesini arzu ediyoruz. Bu konuda, başta İtalya olmak üzere birçok ülkenin süreci desteklediğini, BM’nin kolaylaştırıcılığında bu sürecin yürüdüğünü ifade etmek isterim.” dedi.

Bu süreçte bazı ülkelerin Libya’da farklı tercihlerde bulunduğuna dikkati çeken Şentop, şöyle konuştu:

“Bazı ülkeler de kısa vadeli basit bazı çıkarlardan dolayı Libya’daki meşru hükümet yerine. Libya’daki illegal bazı güçlerle işbirliği içerisinde oldular. Bunun çok yanlış olduğu ortaya çıktı hem de ilkesel olarak da çok yanlış bir şey. Bizler uluslararası hukuka, BM kararlarına uygun bir şekilde hareket etmek mecburiyetindeyiz. Aksi halde herkes kendi ulusal çıkarı olduğu, zannettiği düşündüğü gerekçelerle ülkeler içerisinde illegal unsurları desteklemeye kalkarsa gerek o ülkede barış sağlanamaz, gerekse bölgesel ve küresel barışın tesisin gerçekleştirmek imkansız hale gelir.”

Türkiye’nin barıştan yana olduğunu dile getiren Şentop, şöyle devam etti:

“Türkiye, uluslararası hukuku gözeterek, ikili anlaşmalara riayet ederek, hareket etti. Bugün Libya’da seçimlerin yapılabiliyor olması, Libya’nın bütünlüğünün sağlanması, barışın tesis edilmesi noktasında Türkiye’nin çok büyük gayretleri oldu. Eğer bu olmamış olsaydı, bugün Libya’daki bir iç karışıklığın başta İtalya olmak üzere birçok Avrupa ülkesini de etkileyeceğini ifade etmek isterim. Biz ümitliyiz. Bütün ülkelerin de aynı hassasiyetle Libya’nın toprak bütünlüğünü gözeterek, 24 Aralık’ta yapılacak seçimleri desteklemek suretiyle eyleme geçmesini, BM’nin attığı adımlara destek vermesini arzu ediyoruz.”

TBMM Başkanı, Afganistan’da bugün cuma namazı sırasında bir camideki patlamayla ilgili üzüntüsünü belirterek, “Orada vefat eden bizim din kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Bu tür katliamlar, özellikle insanların fiziken en korunmasız hissettiği anlarda yapılan bu tür saldırıların hiçbir dinle, hiçbir anlayışla, insanlıkla bağdaşmayacağını ifade etmek isterim.” dedi.

Şentop, Afganistan’daki gelişmeler sonucunda ortaya bir hükümetin çıktığını ancak ülkede barışın, asayişin ve istikrarın sağlanması yolunda alınacak daha çok mesafe olduğunu söyledi.

Göç riskine dikkati çeken Şentop, “Bütün ülkelerin buna dair endişeleri var. Türkiye tabii ki, en fazla endişe sahibi olması gereken ülke. Zira Türkiye, Suriye’den 4 milyon civarında göçmeni 10 yıldır barındıran bir ülke. Bu konuda maalesef Avrupa ülkelerinin sorumluluğun paylaşılması yönünde bir inisiyatif almadıklarını da üzülerek bu süreçlerde gördük. Herhangi bir ülke göçe sebebiyet veren işleri, olayları gerçekleştirse göçe sebebiyet veren sorunun müsebbibi olsa o ülkenin bunun sonuçlarına katlanması tabii olarak karşılanabilir.” diye konuştu.

Türkiye’nin gerek Suriye gerek Afganistan’da meydana gelen olaylarda göçe sebebiyet verecek tablonun ortaya çıkmasında hiçbir kusuru olmadığını vurgulayan Şentop, şunları kaydetti:

“Kusurlu olan ülkeler var. Onların hiçbir sorumluluk almadıklarını görüyoruz. Böyle bir dünya yok. Sonuç itibarıyla göç sadece Türkiye’nin meselesi değil, bütün ülkelerin, Avrupa’nın ve bütün dünyanın meselesi. Herkes üzerine düşen sorumluluğu almalı. Afganistan ile ilgili olarak da bu göç riskini önleyecek, yönetecek, bir inisiyatif oluşturulmalı. Bu konuda özel gündemli G20 Liderler Zirvesi’nin eyleme yönelik bir sonuç çıkarmasını arzu ediyorum. Aksi halde, sadece Türkiye değil, birçok ülke bu göçün sonuçlarına katlanmak durumunda kalacaktır.”